Günümüz dünyasında savunma sanayii dünya ekonomisinin temel bir bileşeni ve güç dengelerinin ana kozlarından biri konumundadır. Savunma harcamaları ülkelerin silah teknolojilerindeki ilerleyişlerine rakip ülkelerin yanıt verme arayışlarından dolayı giderek artış göstermiştir. Bu yarış soğuk savaşın bitişinden bu yana bir takım yeni savunma doktrinleri doğuran teknolojik silahlanmanın habercisi olmuştur. Bu doktrinlerden birisi sıklıkla, geçtiğimiz yüzyılın en önemli askeri devrimi olarak değerlendirilen “platform-merkezli” harbe karşılık olarak “ağ-merkezli” harbin yükselişidir.
Bu doktrin savunmada ağır sanayii kullanımından ziyade bilgi ve ağ-yönetimi üzerindeki eksiksiz kontrolün önemini vurgulamaktadır. Bahsi geçen bu değişim, ekonomik ve ticari gelgitlerden ve bilgi teknolojisindeki gelişmelerden beslenmiş ve bunlara katkıda bulunmuştur.
Yeni bilgi tabanlı ekonomiler ve teknolojiler eski ağır sanayinin yerini almaya başladığından bu yana özellikle insansız sistemler, ülkelerin savaş alanında personele dayalı operasyonlardan kurtulması için önemli bir fırsat olarak görülmeye başlanmıştır. Bilhassa bizim ülkemiz için insansız havacılığa geçiş sadece diğer ülkelerle olan farkı kapatmak açısından değil, aynı zamanda farkı bizim avantajımıza açmak için de bir fırsat olmuştur.
Şirketimiz bu bağlamda insansız hava sistemlerini geliştirerek küresel seviyede en gelişmiş teknolojileri üretmek için kadim medeniyetimizin izinden giderek pozitif bilimlerin kurucusu olan bilim insanlarımızın dünyaya bakışından ve vizyonundan ilham almaktadır. Bu değerler doğrultusunda milli teknoloji birikimi sağlamak için çaba sarf ediyoruz. Ayrıca silahlı kuvvetlerimizin hizmetine sunmak üzere yüksek teknoloji ile kritik görev fonksiyonlarını birbirine bağlayan güvenilir, bütünleşik ve eksiksiz sistemler sunmak için çalışıyoruz.